Uzun zamandir bisiklet alma hevesiyle ortalarda dolanip duruyordum. Samet ve
Yigit ile Hasim-Iscan Gecidine gidip oradaki vahim durumu gordukten sonra
sonunda cuma gunu Samet ile Velespit'ten son model bisikletimi gonul rahatligi
ile aldim.
Ayni gece geziye cikayim bogaz sahillerinde gezineyim dedim. Saat 02:00'de
evden ciktim, Sisli'den Taksim'e ve oradan Besiktas uzerinden sahilden devam
ettim. Eglence mekanlarinin onu oldukca kalabalikti. Sahilden devam ettim.
Sahil seridinde gece fareler ve kopekler cirit atiyormus. Evet evet, bir suru
boyut ve cesitte fare gordum, hatta bir kismiyla sahilde birlikte yol aldik.
Ortakoy, Bebek, Istinye derken Tarabyaya geldim, gecenin 3'unde hala balik
tutan bir suru insan vardi. Oralardaki bir tekel bayine ugradim ama param
olmadigi icin neredeyse su alamiyordum. Neyseki tekelci sadece 1.5 litre suyu
bankamatikten cekti de susuz kalmadim, Sariyer'e cok fazla kalmadigini
ogrendim, yola devam ettim.
Dolunay sayesinde sahilin isiklandirilmamis kisimlari da karanlik degildi ama
kopekler zaman zaman tehlike arzedebiliyordu.
Saat 3:40'da Sariyer'e vardim ve oradaki bankadan para cekip gerisin geri
tekelciye dondum; Cokonat, Hobby ve yarim litrelik bir su daha aldim, bu kez
para ile odedim.
Donuste kopekler ve fareler disinda sahildeki bos bira siselerine de dikket
etmek gerekti. Ozellikle Rumeli Hisari'ni gectikten sonraki park baya demlenme
mekani haline gelmis.
Bebek'e geligimde bufe gordum dayanamadim bir sosisli yemek icin durdum, bu
sirada sabah ezani okunmaya basladi.
Bebek'ten cikip ortakoye gelirken gunun aydinlanmaya baslamasiyla sahilde balik
tutmaya gelmis oldukca yogun (en azindan o saatler icin) bir kalabalik vardi.
Ortakoye gelmeden ictigim sular etkisini gosterinde bir benzincide mola vermek
zorunda kaldim, mola vermisken iki de King Top alip icinden cikan alti
cikolatayi mideye indirdim.
Ortakoyde hayatimin en tezat goruntulerinden biriyle karsilastim, eglence
mekanlarindan cikip, arabalarini getiren valeye bahsis veren insanlarin tam
yanindaki copu kurcalayan bir amca vardi, cok fotograflik bir andi.
Goruntuye cok da takilamadim cunku eglence sonrasi kafayi bulan insanlarin
kirdigini sandigim siselerin cam parcalarindan kacinmaya calisiyordum.
Ortakoye geldigimdehenuz gunes'in dogmasina vakit olsa da artik hava
aydinlanmaya baslamisti. Gunes dogmadan Besiktas Stadi'nin yanindaki yokusu
tirmanmayi tamamlayabildim
Mecidiyekoye geldigimde saat 06:00 olmustu, hava iyiden iyiye aydinlanmisti ama
gunes hala ortalarda gozukmuyordu.
Linux Admin
Tuesday, July 22, 2008
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
Güle güle kullan.
ReplyDeleteOkurken çok eğlendim. Muhtemelen bu aralar biraz fazla roman okuyorsun :) Hikaye biraz daha uzun olsa ve bütünlük arzetse, bahsettiğin karakterleri azıcık daha detaylı anlatsan tanıdık bildik yazarların (mesela Trevanian) tarzına benzeyecek iyiden iyiye.
Bu arada, Cumartesi akşamları aynı yol çok daha keyifli oluyor. Ara sıra yürüyoruz orada Cumartesi geceleri.
eee, canim cekti ama benim simdi! gelecek hafta icin bir laleli turu bekliyorum senden.
ReplyDeletebir de hikayeni resimlerle susleseymisin tam super olacakmis.